16 Şubat 2015 Pazartesi

DÖRTLÜKLER / YALNIZLIK

Değerli dostum, ağabeyim Beyazıt "ÇINARALTI ŞAİRİ" Hüseyin Avni'ye saygılarımla...

Gecenin bir vaktinde      
Yalnızlığa yanarsın,
Sevdanın yollarında
Gençliğine kanarsın.
 
Eller hor gördü diye
Sızlanıp durma sakın,
Kendi yalnızlığında
Elleri hep ararsın.
 
Sevgi yüklü kervanlar
Kavuşmaya hasrettir,
Acı dolu hayatlar
Yücelmeye sebeptir.
 
Bazen durup bir anlık
Kendimize bakarız,
Kader denilen yolda
Halimize şaşarız.
 
Sevgi yüklü kervanlar
Yalnızlığı taşıyor,
Ömür denen bu yolda
Gerçekleri arıyor.

Tayfun Özenç
01.07.2007, Bakırköy

Tanrıça HERA



HERA, Yunan mitolojisinde Zeus‘un eşi ve ablası olan tanrıçadır. Babası Titanlardan Kronus, annesi Rheiadır. Olympos tanrıları arasında kraliçe vasfına sahiptir ve Evlilik Kraliçesi olarak anılır. Eski inanca göre doğum sırasında kadınların ve evliliklerin koruyucusudur. Mitolojide en güçlü, en cesur ve en güzel tanrıça olarak nitelendirilir. İnek gözlü, ak kollu Hera da denilir. Hatta Hera, Aphrodite’den sonra en güzel ikinci tanrıça olduğunu bildiği halde kendisine aşık olan erkekleri hep reddetmiş, kendisini hep Zeus’a sunmuştur.

Simgeleri nar, zambak, inek, akrep ve en önemlisi “tavus kuşu”dur. Çok kıskanç ve kinci bir tanrıçadır, işlerini bir düzen içinde yürütür.
Zeus Hera’yı aldattığı için Hera tarafından defalarca cezalandırılır. Zeus’tan daha iktidar sahibidir ve Zeus’un önemli kararlarında çok büyük etkisi vardır. Ayrıca Zeus’tan daha zengindir.
Zeus baştanrı ve Hera baştanrıça olarak bilinir.
Hera çok yönlü bir tanrıçadır. Baharla ilişkilendirilir. Aynı zamanda Zeus’u kutsal evliliğe ikna etmiştir

Zeus’la evlenmeden önce tanrıça Tethys ve Okeanos‘un yanında gençliğini geçirmiştir. Bu yüzden zaman zaman onları ziyarete gider. Hera kendi ağzından İlyada‘da şu sözleri aktarır;
“Gidiyorum bol besi veren toprağın bir ucuna, Tanrıların atası Okeanos’la, ana Tethys’i görmeye. Onlar almışlardı beni Rheia’nın elinden, saraylarında iyice beslemişler, büyütmüşlerdi.”





Alıntı kaynakları :
anadoluarkeolojisi.net
mitoloji.gen.tr


SONSUZ YOLCULUK

Ve yine indiğinde, o tünele girdiğinde.
Adaletin sarıp sarmaladığı o rahmet tünelinde,
o tünelin duvarlarına çarpa çarpa ve yalpalayarak,
yine kendini bulmak için devam edeceksin o yolda.

Devam edip gideceksin ve yine yanılacak
ve sonra yine kendini bulacaksın o karanlıkta..

Ta ki, aydınlıkla buluşana dek.
Ve yine aydınlıkların içinden başlayacaksın devama.
Ama kendini daha iyi tanıyarak.
O kudret kaldırımında;
daha şuurlu ve “arzu”ya ulaşmak gayretinde.
Diğer kaldırımda yürüyen kardeşlerinle.
Ve sonra peşisıra tekrar çalkalanacak alemler ve o sonsuzluğa.
Tereddüt olmayan “O MUTLAK YOL”da.

27.05.1991,  Fındıkzade

RÜYA - EROS

RÜYA
23/07/2011

Gökyüzünün karanlık hali.. İzliyorum.
Birkaç meleksi varlık. Boyları küçük, çocuk görüntüsünde olana odaklanıyorum. Gökyüzünde bir merdiven ve o daha üst katlara bu merdivenle çıkıyor. Kapkaranlık göğün kucağında bu meleksi varlık, merdivenle çıkıyor. Gökyüzünün boşluğunda bir seviyeden daha üst bir seviyeye çıkarak yürümeye başlıyor. Sırtında bir yay ve ok mevcut. Evet, bu mitolojide adı EROS olarak geçen tanrı. İzliyorum bu varlığı. Dönüyor bana el sallıyor, bende onu selamlıyorum ve el sallıyorum.


BİLGİ :
EROS, mitolojik tasvirlerde çoğu kez felaket getirici sevdaları başlatmada kullandığı bir yay ve ok taşırdı.

Tayfun Özenç
25.06.2013



8 Şubat 2015 Pazar

RÜYALARIN MEKANİZMASI

“Rüyaların mekanizması, görüp ve gözetici varlıkların, sizleri,
Rablerin Rabbi İlâhî Plân'ın gaye ve maksadına uygun tarzda yetiştirmek ve sevk etmek için gönderdikleri tesirlerin tezahürüdür. Rüyalar her ne kadar kısmen maddî tesirler ve şahsî kabiliyetler ile sınırlı ise de, bütün mekanizma Yukarı'dan alınmakta olan bir tesirin gücüyle meydana gelmektedir. Hiç bir zaman rüyanız, kendiliğinden işleyen, otomatik ve sizin isteğinize tâbi hususlar değildir. İnce hesaplarla meydana getirilir ve böylece ferdin sevkü idaresi derunî bir tesirle tayin edilir, temin edilir. 
Rüyanın mekanizmasında başlıca iki hususiyet vardır: 
Birincisi, rüyayı gören şahsın şuur sahasının kapasitesi; ikincisi, liyakatinin temin etmiş olduğu bir tesir vasatı. Şuur sahasının zenginliği veya kısırlığı veya dağınıklığı; adi rüya, günlük rüya veya bedenî tesirlerin meydana getirdiği rüyalar tarzında da tezahür edebilir. Fakat gene hepsi, her şeye sinmiş olan İlâhî Kader'in taht-ı tesirinde tanzim olunur. Bağlı olduğunuz, liyakatinizle tesir alabildiğiniz Plân ise, sizi değişik tesir tonlarıyla yüceltmeye, düzeltmeye, yetiştirmeye çalışır. Ve bu şekilde şuurunuzun, idrakinizin ve bilginizin natamam (eksik), ikna edilmesi gereken karışık tarafları tatmin edilir, gösterilir ve teşvik edilir.”

Sadıklar Planı-RUHSAL TEBLİĞLER
Celse: 116 Tarih: 23.2.1968