SORU: Bir beyanda
bulunacağım ve sizin düzeltmenizi isteyeceğim. Orion grubu, kendine hizmet
yolunda kutuplaşmış varlıkların hasat edilmesini hedeflemektedir, hem de mümkün
olan en çok sayıda. Bu hasat onların, Bir’in Yasası’nın bir sapması olan
Kareler Yasası (ya da İkiye Katlama Yasası)* na uygun olarak, bilinç üzerinde çalışma
yetenek ve potansiyellerini artıracaktır. Doğru mu?
RA: Dediğiniz doğrudur.
* Kareler Yasası: Bkz.
Ra Bilgileri 1, s:100, 117 - Ra Bilgileri 2, s: 67
SORU: Orion
toplumsal bellek bileşimi, dünyadaki negatif eğilimli varlıklardan mümkün olduğu
kadar çoğunun hasat edilmesini sağlayarak güç kazanacaktır. O halde bu güç,
bileşimin toplam gücünün artışı olarak kabul edilmelidir; yani, ast-üst düzeni
yaklaşık olarak aynı kalır ve en tepedekiler, toplumsal bellek bileşiminin
toplam gücüne kıyasla daha çok güçlenirler. Doğru mu?
RA: Dediğiniz doğrudur.
Kutbiyetin daha büyük payları daha güçlü olana gider.
SORU: Hakkında
konuşmakta olduğumuz grup bir dördüncü yoğunluk derecesi grubu mudur?
RA: Orion grubuna
dördüncü ve birkaç tane de beşinci yoğunluk derecesi varlıkları üyedir.
SORU: O halde ast-üst
düzeninin en tepesindekiler beşinci yoğunluk derecesinden midirler?
RA: Evet.
SORU: Peki hedef
nedir; liderin, yani Orion grubunun ast-üst düzeninde en tepede bulunan beşinci
yoğunluk derecesi varlığının hedefi nedir? Onun hedefleriyle ilgili felsefesini
anlamak istiyorum ve gelecek için ya da onun kendi geleceği için ne gibi plânları
olduğunu öğrenmek istiyorum.
RA: Bu düşüncelere
siz yabancı değilsiniz. Bu uzay/zaman noktasında sizin gezegeninizde de bazı negatif
eğilimli eylemler hakim durumda olduğundan, yoğunluk derecelerini göz önüne
almadan (atlayarak) konuşabiliriz. Beşinci yoğunluk derecesinin başlangıcındaki
negatif varlık, eğer bir toplumsal bellek bileşimi meydana getirmek üzere diğer
varlıklarla bir araya gelme eğilimi taşımaktaysa, özgür iradesiyle, bilgeliğe
giden yolun, bütün diğer varlıkları ince bir dengeyle, ustalıkla yönetmekten ve
yönlendirmekten geçtiğine karar verebilir. O zaman (beşinci, bilgelik yoğunluğu
varlığı olarak) bilgelikte kazandığı yeteneklerden dolayı, benlik sevgisi ve
benlik idrakini araştırarak bilgeliğe ulaşma yolundaki dördüncü yoğunluk
derecesi varlıklarının lideri olabilir. Bu beşinci yoğunluk derecesi varlıkları,
yaratılışı düzene sokulması gereken bir şey olarak görürler. (Alemleri
kendilerinin düzene koyacağını düşünürler.) Sizinki gibi hasata yaklaşmış bir üçüncü
yoğunluk derecesi gezegeni üzerinde çalışırlarken, çağrı mekanizmasını onlar çok
daha açık olarak görürler ve genelde negatif eğilimli varlıkların sahip olduğu,
düşünce gücüyle yönetme ya da bu gücün zoruyla bir şeyler elde etme yeteneklerini
uygulama eğilimleri azdır. Ancak bu olayların meydana gelmesine izin vererek ve
daha az bilge varlıkları bu işleri yapmaya göndererek, elde edilecek başarıların
kendilerine geri dönmesini sağlarlar. Beşinci yoğunluk derecesi varlığı, ışığın
önüne çıkaracağı zorlukları görür, onun için de bu titreşim derecesindeki varlıkları,
deminki gibi fırsatları yakalamaları için yönlendirir. Eğer, benliğin saptırılması
ve benzeri yoldan çıkarmaları hedefleyen negatif dördüncü yoğunluk derecesi
tahrik ve teşvikleri işe yaramazsa, o zaman beşinci yoğunluk derecesi varlığı
ışığı ortadan kaldırmayı düşünür.
SORU: Saldırmak için
fırsat bekleyen Orionlu varlık buraya geldiğinde, nasıl geldiğini, neye benzediğini
ve ne gibi işaretleri olduğunu söyleyebilir misiniz? Bunun çok önemli olmadığını
biliyorum ama bize, üzerinde konuştuğumuz konu hakkında bir içgörü verebilir.
RA: Beşinci yoğunluk
derecesi varlıkları çok hafif varlıklardır, ama sizin anladığınız tipte
fiziksel bedenleri de vardır. Bunlar sizin standartlarınıza göre çok güzel varlıklardır.
Beşinci yoğunluk derecesi varlıkları, bu tekniği ya da disiplini kusursuzlaştırmış
olduklarından, genelde düşünce- formları yollarlar. Böyle bir varlığı algılamanın
hemen hemen hiçbir yolu yoktur, çünkü dördüncü yoğunluk derecesi negatif varlıklarının
aksine olarak, beşinci yoğunluk derecesi varlığı hemen hiçbir şey
hissettirmeden yaklaşır. Geçen gece medyum size son derece ılık gelen bir
havada aşırı üşümüş ve ancak aradan epey zaman geçtikten sonra ısınabilmişti. Bunu
medyum algılamamıştı, ama öznel sıcaklıkta bir düşme olması, negatif ya da en
azından pozitif olmayan veya enerji çeken bir varlığın orada bulunduğunu gösterir.
Medyum rahatsızlık hissettiğinden söz etmiş, fakat sonra bu grup tarafından
desteklenerek söz konusu olayı atlatmayı başarmıştı. Rastlantısal bir aksilik
olmasaydı her şey yolunda gidecekti, çünkü siz artık sevgi ve ışıkla yaşamayı
öğrendiniz ve Tek Sonsuz Yaratan’ı her an anımsamayı ihmal etmiyorsunuz.
SORU: O halde,
medyuma söz konusu saldırıyı yapan bir beşinci yoğunluk derecesi varlığıydı, öyle
mi?
RA: Evet.
SORU: Bir beşinci
yoğunluk derecesi varlığının, örneğin bir dördüncü yoğunluk derecesi hizmetkârını
göndermek yerine, bu işi kendi yapma zahmetine girmesi biraz alışılmadık değil
mi?
RA: Dediğiniz doğrudur.
Hemen bütün pozitif medyumlar ve grupların pozitifliği, dördüncü yoğunluk
derecesi düşünce-formlarının sunduğu çekici günahlar yolu ile azaltılabilir ya
da yararsız duruma getirilebilir. Bu sunulan şeyler arasında özel bilgiler,
benliğin büyütülüp öne çıkarılması, politik, toplumsal ya da mali bir örgütün
gelişip güçlenmesi de sayılabilir. Bu sapmalar, üçüncü yoğunluk derecesi varlığının
odak noktasını sevgi ve ışığın Tek Sonsuz Kaynağı’ndan uzaklaştırır. Biz
hepimiz O’nun mütevazı elçileriyiz; kendimizin, Yaratan’ın, O sonsuz zekânın
muhteşem bütünlüğünün sadece minik birer parçası olduğumuzu biliyoruz.
SORU: Medyumun sürekli
olarak bu saldırıların yarattığı üşüme hissinden kurtulmak ve bu sorununun
ortadan kalkması için yapabileceği ya da bizim onun için yapabileceğimiz bir şey
var mı?
RA: Evet. Tek
Sonsuz Yaratan’ın sevgi ve ışığı için kanal olma çabalarından vazgeçebilirsiniz.
SORU: Herhangi bir
celsenin öncesinde, esnasında ve sonrasında medyum için yapabileceğimiz şeylerden
herhangi birini kaçırdım mı?
RA: Bu grubun
sevgi ve sadakati hiçbir şeyi gözden kaçırmaz. Huzur içinde olun. Bu işi yapmanın
bir bedeli vardır. Medyum bunu sevgiyle kabul ediyor, yoksa konuşamazdık. O
halde huzur içinde olun ve istediğinizi, hissettiğinizi, bildiğiniz gibi yapın.
Bunlar yapıldığında endişeler sona ersin. Sapmaların en büyük şifacısı sevgidir.
RA BİLGİLERİ 3 Celse 62 - 13 Temmuz
1981