Yaratılışta ilk
bilinen şey sonsuzluktu.
Sonsuzluk yaratılıştır.
Sonsuzluk bilinçlendi,
farkındalık başladı.
İkinci adım bu idi.
Bu farkındalık,
sonsuzluğun, sonsuz enerji üzerine odaklanmasını doğurdu.
Siz bunu çeşitli
isimlerle nitelendirdiniz; en çok rastlananı,
“Logos” (Kelâm; evrenin düzeni) ya da “Sevgi”dir.
Yaratan, sonsuzluğun,
farkındalık içinde ya da bilinçli bir prensip olarak odaklanmasıdır ki biz
buna, sizin dilinizde kullanabileceğimiz en uygun sözcüklerle, sonsuz zekâ ya
da zeki sonsuzluk diyoruz.
(RA
Bilgileri-Celse 13)
3.yoğunluk derecesi:
Sevgi ve merhamet deneyimlenir.
4. yoğunluk derecesi:
Yoğun merhamet ve şefkat deneyimlenir.
5. yoğunluk derecesi:
Bilgelik deneyimlenir.
6. yoğunluk derecesi:
Bilgelik ve yine bilgelikle harmanlanmış sevgi ve merhamet deneyimlenir.
SORU: Yoğunluk
dereceleri niçin taşıdıkları özellikleri taşıyorlar? Siz yoğunluk derecelerini özelliklerine
göre isimlendirdiniz, bir sonraki yoğunluk derecesi sevgi yoğunluk derecesidir
gibi… Bu özelliklerin niçin bu şekilde var olduklarını söyleyebilir misiniz?
RA: Oktavın her
kuantumunun titreşim alanının özelliği öyledir ki, bu özellik, sizin fiziksel gözlerinizle
bir rengi algılamanız kadar kesin bir biçimde algılanıp tarif edilebilir.
(RA
Bilgileri-Celse 78)
SORU: Bu varlıkların
nükleer enerji konusunda bilgi edinme isteklerinin yerine getirilmesinde
izlenen yöntem nedir?
RA: Sorunuzu doğru
anlamışsak bunun yanıtı, “ilham yoluyla bilgilendirme”dir.
SORU: Bu ilham,
bilgi edinmek isteyen varlığa düşünceler göndermek şeklinde mi gerçekleştirilir?
Genelde ilham mekanizması böyle mi işler?
RA: İlham
mekanizması belli bir alanda bilgi edinmeyi son derece şiddetle isteme yeteneğine
sahip olmanın yanı sıra, kendini sezgi dediğiniz şeye açmayı ve bu sezgiye güvenmeyi
de içerir.
(RA
Bilgileri-Celse 38)
RA:Topluma
yardım etmek isteyenlerin küçük bir bölümü yeşil ışın ya da daha üst düzeydekilerden
çıkar.
Bu varlıkların bu kadar az sayıda olması, onların özgürce verilen evrensel
sevginin, yöneticilikten, önemli konumlarda olmaktan ve hatta toplumsal ve
siyasi yapının değiştirilmesinden daha arzu edilir olduğunun idrakine varmış olmalarından
dolayıdır.
Bu dördüncü ışın
idrakidir.
En son olarak da,
insan, evrensel sevgi prensibini-kavgacı davranışlara katılmayı bütünüyle
reddetme yoluyla- ifade ederek dördüncü ışına doğru kuvvetle kutuplaşabilir.
Bu yolla varlık,
sizin ölçülerinize göre çok kısa bir zamanda bilinçli bir varlığa dönüşebilir. Buna
siz travmatik bir tekâmül diyebilirsiniz.
Şunu da kaydetmek gerekir ki, sizin
insanlarınızın tekâmülünün çok büyük bir bölümündeki katalizör bir travmadır. (ŞOK)
(RA
Bilgileri-Celse 34)