30 Mayıs 2021 Pazar

BEKLEYENLERDEN OLDUNUZ

 

Bekleyenlerden oldunuz
Beklediklerinizi buldunuz. 
Bulduklarınız bekledikleriniz değildi.

Umutta oldunuz 
Umduklarınızı buldunuz. 
Bulduklarınız umduklarınız da değildi..

Onların hepsi;
Nefsaniyetten arındırılmış, 
Öz mayanızla yoğrulmuş,
Hadiseler ve bilgilerdi...

(12.02.1992, Fındıkzade)

29 Mayıs 2021 Cumartesi

"İÇSEL DİLEK"LER


“Sonsuz Zeka” dan yansıyan, ışık ve bilgi yüklü     Zeki Enerji’nin evrene ve varlığımıza katkısı için;

  • Samimiyetle niyet etmeli,
  • Kabul hali içerisinde olunmalı,
  • Değişime ve dönüşüme özgürce izin verilmeli,
  • Ve de şükretmeliyiz.
 Varlığımızın derinliklerinden gelen his ve idrak ile;
Hepimizde meydana gelecek değişim ve dönüşümün BÜTÜNSEL BİLİNÇ’in hayrına gelişmesini dilemeliyiz.
Zaten biz de özvarlığımız ile;
Bütünsel Bilinç’in tezahür etmiş olan bireysel bir birimi değil miyiz?

Tayfun Özenç
15.03.2012

5 Mayıs 2021 Çarşamba

H.AVNİ DEDE' den DÖRTLÜKLER



Değerli ağabeyim, dostum,
Şair Hüseyin Avni Dede'nin şu şiiri onu bir nebze tanıyabilmek için özel bir yere sahiptir.

HEM ÖLÜYÜM 
HEM DİRİYİM,
YAŞAYAN DÖRT ÖLÜDEN 
BİRİYİM.

Hüseyin Avni'nin bu şiirde sözünü ettiği "yaşayan dört ölü" Neyzen Tevfik, Sait Faik, Orhan Veli ve kendisidir...
......................................................................  

İhtimal siz beni tanımıyorsunuz

Şair olduğumu da bilmiyorsunuz öyleyse.
Aç ve susuz kaldığımı da
İlaç paramı dilencilere verip
Yol parasıyla ekmek aldığımı da.
 ......................................................
Sakalım Güney Afrika
Sakalım Sudan
Ne ölümler yaşadım
Havadan sudan.
.........................................................                            
Annem mutfağa saklardı denizi
Dalgalarla kırılmasın diye kiraz’ın dalları
Babam kiraz’a değil sokağa yasaklardı bizi.
 ...........................................................................
 Yormayın beni
Beni bana sormayın
Ben yalnızlığın yeni adı
Ölüm tarihim yok benim
Tanrı’yla bir sır var aramızda
Şiir dendi mi
Çocuklar gibi sevinir
Bulutlara asarım kendimi.
 .............................................................
Bu koca şehrin gözleri kör mü?
Beni neden görmüyor?
Rüzgar bıçak gibi kesiyor nefesimi
Adım başına bozuk para gibi harcıyorlar beni.
Kimi küfür edercesine bakıyor
Yoksa bana mı öyle geliyor.
 .......................................................................
Artık her akşam param bitince
Yüzümde bir telaş görünmesin sabahları.
Sahilde ellerim cebimde yürüyerek
Veyahut da kayanın üstünde oturarak
Gözlerim karanlığa süzülmesin.
Öyle bir şiir yazacağım ki,
Kitapları satılmadı diye şairler üzülmesin.
 ..............................................................................
Ey insanlar
Neden düşman bakıyorsunuz;
Yediğim fazla bir şey değil.
Yediğim bir dilim ekmek.
Bir mısra için kolay mı sanıyorsunuz,
Bütün bir günün kahrını çekmek.
 ............................................................................
Şiir acıksaydı
Ne kötü olurdu
Şairin parası yetmezdi
Ekmek alıp da
Şiiri doyurmaya.

                           
Hüseyin Avni DEDE
Beyazıt Çınaraltı Şairi

2 Mayıs 2021 Pazar

DÜNYA DIŞI TEMASLAR



kolbasi.erhan

Öncelikle, çok değerli fikirlerinizi paylaştığınız için teşekkür ediyorum. Benzer bakış açıları olduğu gibi, çok doğal olarak, bir hayli farklı bakış açıları da var.

Gerek dünya genelinde, gerekse Türkiye’de raporlanan vakaların zaten artık aşina olduğumuz içerik ve karakteristiklerini bir tarafa bırakarak, bu olgunun insanlığın kolektif bilinci ve kolektif dünya görüşü üzerindeki işlevine odaklanmak bize daha kapsamlı bir resim sunacaktır.

Bu çerçevede, temas olgusunun ilk önemli işlevinin, “yüksek derecede genişlemiş bir farkındalığa” yol açması olduğunu düşünüyorum.

Vaka esnasında, temasçının bilincinin beyne bağlı dar şuur alanından, serbest şuur veya non-local (mekansız) bilinç adı verilen ve fizik-beden ötesi bir “devasa bilinç okyanusuna”çekilmesi, kişinin kısa süreli bir “farkındalık patlaması” deneyimlemesine sebep olur. Bu mekansız kuantum bilinç sahası, evrendeki tüm partiküllerin birbirleriyle iletişimde olduğu bir tür “tekillik” alanını temsil eder. Temasçının bilincinin bu derece genişlemesi, kendisini tüm varoluşla “bir ve bütün” olarak algılamasını sağlar. Bu nokta, BİREYSELLİĞİN KAYBOLDUĞU VE EGONUN KIRILDIĞI bir noktadır. Bu durum, deneyimi yaşayan kişide, geri dönüşü olmayan, muazzam bir bireysel dönüşümü tetikler.

Bu ve benzeri deneyimleri yaşayan insan sayısının kademeli şekilde artışı, kolektif bilinci pozitif değerlere yönelten bir etki gücü taşır ki bu, şu an insanlık ailesi olarak, düalitenin negatif kutbuna karşı en büyük gücümüzdür.

Elbette dünya dışı nitelikli her deneyimin yüksek bir pozitiflik içerdiğini iddia etmiyorum. Ancak, 2019 kamuoyu araştırmamız dahil olmak üzere, gerek kendi araştırmalarımız, gerekse dünya verileri, bu etkileşimlerin büyük oranda temasçının pozitif davranış ve düşünce modelleri geliştirmesiyle sonuçlandığına işaret ediyor. Bu konudaki aşırı negatif söylemlere temkinli yaklaşınız ve çok da itibar etmeyiniz.

Erhan KOLBAŞI ,  1.05.2021

https://www.instagram.com/kolbasi.erhan/


1 Mayıs 2021 Cumartesi

KÂİNAT AHENGİ



"Madde ile sen, 
her şeyle hiç olan ve bu her şeyin ahengine uyabilen sen, 
o ahenkten olacağın anı özle."

{ "İlahi Nizam ve Kainat" Tebligatından }

..........................................................................

Kâinat ahenginde bir nota olup
O ilâhi müziği besteleyin siz artık.

01.01.1993, Fındıkzade