İnsan bedeniyle ruhu arasındaki bağlantı, ruh ve beden cevherleri (özleri) arasındaki muazzam fark sebebiyle asla DOĞRUDAN değildir. Bu iki cevher birbirlerinin sınırları içine giremez. Aradaki bağlantı “perispiri” adını verdiğimiz bir enerjetik tesir sahası ile kurulur.
“Ruhu bedenden çıktı vb.” anlatımlar son derece yanıltıcı ifadelerdir. Örneğin dezenkarnasyon (ölüm) sırasında durugörü medyumlarının bedenden çıktığını gördüğü birtakım akışkanlar aslında tamamen fizik bedenin bazı manyetik akışkanlarından başka bir şey değildir.
Bizler bir tür enerji beden diyebileceğimiz bu perispirital alanımızı geliştirmek ve titreşimsel seviyesini yükseltmek için Dünya Tekamül Okulu’na kaydolarak, bu okulun sunduğu olanaklar dahilinde sayısız deneyimlere gireriz. Buraya enkarne olmamızın temel sebebi, maddenin bilgisini almak, bu okulun vibrasyonel derslerini tamamlamak ve böylelikle perispirital alanımızı, tekamülümüzün ileri aşamalarında enkarne olacağımız, dünyaya oranla çok daha yüksek imkanlara sahip gezegenlerin enerji alanlarına adapte edebilme kabiliyetini kazanmaktır.
Bir dünya dışı varlığın gelişmişliği, onun perispirital alanının, yani daha basit terimiyle enerjetik bedeninin tesir alma ve aldığı tesiri işleme kapasitesiyle ölçülür.
Varlığın sergilediği ve bize mucizevi görünen bazı yetenekler (materyalizasyon, demateryalizasyon, telepati, telekinezi vb. yüksek psişik yetenekler) onların perispirital sahalarının gelişmişliği sayesinde meydana gelmektedir.
Tekamül yolculuğuna dünya beşerinden –örneğin- 1 milyon yıl önce başlamış bir varlığın enerjetik sahasının nasıl bir noktaya gelmiş olabileceğini tahmin dahi edebilmek kolay değil..
Varlıklar arasındaki gelişmişlik farklarına bu açıdan bakınız..
Sevgiyle,
Erhan KOLBAŞI, 2.07.2021
https://www.instagram.com/kolbasi.erhan/