25 Mart 2018 Pazar

İLÂHÎ NİZAM ve KÂİNAT KİTABI

İlâhî Nizam ve Kâinat Kitabı                                              
Dr.Bedri Ruhselman

Dünyada yaşayan bir insan, her şeyden önce, vazifesinin ne olduğunu, neye hazırlandığını, nereden gelip nereye gittiğini ve
özellikle, biraz önce tarif ettiğimiz mânâdaki iyilik–kötülük kavramına göre nasıl hareket edilmesi gerektiğini bilmelidir. Ve zaten bunları bilmedikçe, daha yukarılara, vazife plânına çıkmaya ne gerek kalır, ne de imkân. Çünkü bu durumda kaldıkça vazife plânında yapabileceği iş yoktur. Bunun için, üst plân icaplarına hazırlanması ve bedenlenme zincirinin çeşitli halkaları içinde birçok defa dünyaya gelip gitmesi gerekir. En basit işleri yaparken bile idraki ancak otomatik yollarda çalışan bir insanın, 50-60 yıllık bir dünya bedenlenmesi sonunda derhal, âlemşümul olayların ve madde kombinezonlarının nedensellik prensibi ve yüksek icaplar muvacehesindeki ilişkilerini kavrayacak kudrete erişivereceğini ve muazzam âlemlerin büyük işlerini bütün sorumluluklarının idrakinde olarak sevk ve idare etmek için gerekli idrak kapsamına varabileceğini kabul etmek, mümkün değildir. En çalışkan bir insanın idrakinin bile, bütün bir hayat boyunca ne kadar ağır bir karınca ayağıyla geliştiğini gördükten sonra, böyle âlemflümul bir idrake erişmenin birkaç dünya hayatında mümkün oluvereceğini düşünmek hatadır.
Şu hâlde, tam bir vazife bilgisi liyakatine erişmesi; varlığın ancak, dünyada on binlerce yıl insan bedeni içinde geçen hayat zinciri halkalarını tamamlamasından sonra mümkün olabilir.



8 Mart 2018 Perşembe

TEKAMÜLÜN ÖZÜ

SORU: O halde, başkalarına hizmet yolunu izlemek isteyen bir bireyin görüş açısından bakıldığında, kişilik disiplinleri, kendini tanımak ve iradesini güçlendirmek dışında önemli bir şey var mıdır?
RA: Bu söylediğiniz tekniktir. Bu işin özü, kalbi değildir. Biz tekâmülün özünü inceleyelim. Önce hepimizin bir olduğumuzu anımsayalım. Bu yüce bir öğretidir. Bu birlikte sevgi yatar. Bu da yüce bir öğretidir. Bu birlikte ışık yatar. Bu da tezahür etmiş tüm varoluş katlarının temel öğretisidir.

Birlik, sevgi, ışık ve sevinç (haz); işte ruhun tekâmülünün özü budur.
İkinci derecede önemli dersler, meditasyon ve hizmet sırasında öğrenilir/öğretilir. Bir noktada, akıl/beden/ruh bileşimi bu merkez” (ana) düşünceler ya da sapmalar tarafından çok düzgün biçimde uyarılır ve dengelenir; o zaman sizin söz ettiğiniz teknikler önemli olurlar.
Ama evren, gizemini aynen korumakla beraber, bir’dir.                                                                                                         
Her zaman Yaratan ile başlayın ve Yaratan ile bitirin, tekniklerle değil.!

RA BİLGİLERİ 3                                                                    
Celse 52 - 19 Mayıs 1981

2 Mart 2018 Cuma

EZOTERİK SEMBOLLER

Sembolleri incelediğimizde elimizde birçok veri bulunur. Görsel imajinasyonu güçlendirirler. Ve asıl karşımıza çıkanlar ise ezoterik-okült sembollerdir. En eski zamandan bu zamana kadar gelmiş olan bu semboller bize bazı ezoterik yani gizli sırları anlatırlar. Bazen bu üç sembolizm dili birbirine karışır veya birbirinden türer.


Mesela “Horus’un Gözü” sembolü hemen hemen her kültürde geçer; Sembol
ezoterik açıdan her şeyi görme, kapsama demektir. Sembolün açılımı,”her şeyi gören göz” dür. Bu göz enerjiler arasındaki bağlantıyı da temsil eder, bu yüzden gözden çıkan enerjiyi de temsil eder. Bu açıdan Eski Mısır’da bu aynı zamanda şifa anlamına (nazara karşı) gelmekteydi. Zira gözlerden çıkan enerji bir yeri şifalandırmaya yetiyordu. Bunun el sembolü ile birleştirilmesi elin şifa vermesi anlamına geldi. Ve günümüzde nazardan korunmak için önemli bir tılsım oldu. Ezoterik bir anlatım, tılsıma dönüştü ve her kültürde yerini aldı.

Ezoterik Semboller; İnisiyatik Öğretim
Ezoterik semboller aslında bir tür öğretim sistemi için doğmuştur.Eski Mu ve Atlantis dönemindeki sembolik eğitimlerin yararlı olduğu kesindir. Güneşin sembolizmi olan dairenin ezoterik açılımı yapıldığında; İlahi kaynak ortaya çıkar. Dairenin sonu veya başı yoktur. Böylelikle sembolik bir anlatımla öğrencilere Yaratıcı anlatılmıştır. Öğretmen tek bir daire çizdiğinde, dönemin öğrencileri Yaratıcı’nın tüm vasıflarını (Doğmamıştır, doğrulmamıştır, ebedi ve ezelidir, sonsuz bir döngüyü yaratır ve her şey onun içinde vuku bulur.) anlamış oluyorlardı, sonra daire içine çizilen çeşitli şekillerle de bilgi detaylandırılıyordu.    
                                                                                  
Mesela yin-yang sembolünün gelişimiyle Daire içine aydınlık ve karanlık taraflar çizilmiştir. Bu da Yaratıcı’nın yaratımında dualitenin meydana geldiği ama zıtlıkları bütünleri oluşturduğu felsefesini ortaya çıkarmıştır. Bildiğimiz gibi yin ve yang sembolü hakkında bir kitap bile yazılır.

Bu Antik Mu ve Atlantis dönemindeki sembolizmin dili, çeşitli kıtalara yayılmış, mağara duvarlarında, piramitlerde, kutsal mabetlerde yerini almıştır. Haliyle o dönemden bize kitaplar ve bilgiler kalmasa da yığınla ezoterik bilgi taşıyan semboller kalmıştır. Antik sembolik eğitim o kadar detaylı bir sistemdi ki, önce temel semboller anlatılırdı; Üçgen, kare, daire vb… (Bunlar aynı zamanda evrensel sembollerdir ve evrenin enerjisel-çok boyutlu sistemini oluşturur). Bu temel semboller üzerine yeni semboller eklenerek eğitim detaylandırılırdı. İç içe iki üçgen (Heksagram), daire içinde kare, kare içinde daire ve benzeri gibi semboller aktarılırdı.

Örnek vermek gerekirse “+” sembolünün kolları uzatılıp kıvrılarak gamalı haç dediğimiz sembol üretilmiştir.“+” sembolü dört enerjiyi tanımlar, bu dört enerji evrenin ve dünyanın akışını sağlar. “+” sembolü sadece dört enerjiyi anlatmak için kullanılırdı, ama swastika (gamalı haç) sembolü oluşturulduğunda bu dört enerjinin sürekli devridaim yaptığını ve bütünü oluşturduğunu anlatır.Gamalı haç ve “+” sembolü ile anlatılan 4 enerji, ateş, hava, su ve topraktır. Bu dört unsur evrenin dört zeminini oluşturur. Beşinci unsur ise eter veya ruhtur. Ayrıca gerektiğinde dört temel enerji üçgenlerin çeşitli şekilleriyle ayrı ayrı sembolize edilirdi. Bu ezoterik öğretim sistemi okültizm içinde çeşitli yerlerde kendini göstermiştir.


(indigodergisi.com’ dan alıntıdır.)