RÜYA
15/09/2008, Sabah
Bir üniversitenin tıp fakültesindeyim. Bu ortamda doktorluk
mesleğini icra etmiyorum. Yani doktorlar gibi yetkili değilim. Sanki bu
fakültede stajyer öğrenci pozisyonundayım. Elimde bir sürü dosya ve klasör var.
Fakülte hastanesine ait binalar arasında ve bina içlerinde bu evraklarla
koşuşturuyorum. Birden kendimi fakültenin hocalarından birinin odasında
buluyorum. Ben, hoca ve üçüncü bir kişi daha mevcut. Yanımda taşıdığım
evraklardan birini profesör olan hoca alıyor. Profesörün elinde eski devirlere
ait klasik ıstampalı sayı veya numara basma aleti(kaşesi) var. Profesör evrak
üzerine bu aleti kullanarak numara basıyor. 11 ve 12 rakamlarını algılıyorum. Profesörün evrak üzerine kaşelediği
numaralar siyah çerçeve içinde 11 ve 12 rakamlarıydı. Ve uyanıyorum…
● 15 Eylül 2008 saat 12:14 te ay, Balık burcunda DOLUNAY safhasındadır.
● 15 Eylül 2008 saat 12:14 te ay, Balık burcunda DOLUNAY safhasındadır.
NOT 1: Sezgilerim doğrultusunda bu rüyadaki sembollerin
açıklamaları :
·
Profesör olan yetkin
ve alim kişi Ruhsal İdare Mekanizmasını simgelemektedir.
·
Üniversite ortamı
ile Dünya Okulu sembolize edilmektedir.
·
11 ve 12 rakamları ile 2011 ve 2012 yıllarının dünya sahnesine damgasını vuracağı yıllar
olacağı..
Gerçekten de
8 Ocak 2011’den itibaren önce Tunus, sonra Mısır ve 15 Şubat 2011 de Libya’da
halk hareketleri ve yönetimlere karşı isyanlar gelişti. Bu tarihlerde ayrıca
Yemen, Bahreyn, Suriye gibi ülkelerde de değişim ve demokrasi isteğiyle ülke
yönetimlerine karşı halk hareketleri başladı.
Bu durum dünya kamuoyunda
“Arap Baharı” olarak tanımlandı.
Tunus
devlet başkanı Zeynel Abidin Bin Ali ülkesini terketti. Mısır devlet başkanı
Hüsnü Mübarek yönetimi bırakmak zorunda kaldı ve yargılanıyor. 15 Şubat 2011
den itibaren benim de mühendis olarak bir süre çalışma hayatımın geçtiği
Libya’da lider Muammer Kaddafi’ye karşı halk ayaklanması başladı. Libya iç
savaş yaşamaya başladı. Önce Birleşmiş Milletler kararı ile koalisyon güçleri
bu ülkeye askeri hava operasyonları düzenledi. 2011 yılı Mart ayı sonlarında bu
askeri müdahalenin komutası Nato’ya geçti.
Bu
satırları kaleme aldığım 2 Nisan 2011’de hala yukarıda bahsetiğim diğer
ülkelerde de kaos ortamı devam etmektedir. Sonraki aylarda
Yemen’de yönetim değişmiş, 20 Ekim 2011’de Libya iç savaşı Muammer Kaddafi’nin
linç edilmesiyle sonlanma aşamasına gelmiştir.
2012 yılı boyunca başta Suriye olmak üzere bölge ülkelerinde huzursuzluk devam etmekte olup, Avrupa’ da ise ekonomik kriz dolayısıyla sıkıntılar ve gösteriler meydana gelmiştir.
NOT 2 : Suriye'de 15 Mart 2011’de gösteriler ile başlayan ve iç
savaş ortamına dönüşen kaos Mayıs 2013’te hala şiddetini arttırarak devam etmektedir. Birleşmiş Milletler'e göre, Ocak 2013 tarihine kadar 60,000 kişi öldü. Ayrıca
700,000den fazla kişi mülteci olarak Suriye'den kaçtı. Humus, Halep, Rastan ve daha
birçok şehirde sağlam yapı kalmamıştı. Türkiye’de ise 31 Mayıs 2013 tarihinde
İstanbul Taksim’de başlayan ve diğer illere de yayılan hükümet karşıtı
gösteriler devam etmektedir.
2020 yılının Şubat ve Mart aylarında; Suriye'nin özellikle İdlib şehri ve civarında yoğun çatışmalar kara ve hava gücü araçları ile devam ediyor.
Rusya ve İran destekli Suriye rejim güçleri ve İran destekli milisler, Türk askeri kuvvetlerince desteklenen Suriye muhalifleri ile çarpışıyor.
Türkiye’de ise 2020 yılı başları itibarıyla savaştan kaçan ve ülkemize sığınan yaklaşık 4 milyon civarında Suriye’li mülteci bulunmaktadır.
2020 yılının Şubat ve Mart aylarında; Suriye'nin özellikle İdlib şehri ve civarında yoğun çatışmalar kara ve hava gücü araçları ile devam ediyor.
Rusya ve İran destekli Suriye rejim güçleri ve İran destekli milisler, Türk askeri kuvvetlerince desteklenen Suriye muhalifleri ile çarpışıyor.
Türkiye’de ise 2020 yılı başları itibarıyla savaştan kaçan ve ülkemize sığınan yaklaşık 4 milyon civarında Suriye’li mülteci bulunmaktadır.
NOT 3 : 2011 ve 20I2 yıllarında yerküre üzerinde dikkate değer ve yıpratıcı doğal afetlerde yaşanmıştır. Bir sonraki konu başlığı altında bu
afetlerin bir özeti listelenmiştir.
“Bütün bu hadiselerin biz varlıklar üzerinde, kusursuz bir barışın tesisi ve ruhsal gelişimimiz için katalizör etkisi yaptığı hususunda farkındalık içinde olmamız umuduyla , herşeyin Bütünsel Bilinç’in hayrına gelişmesini dileyelim. Birlik Bilinci’nin dengelenmesi dileğiyle…
Tayfun Özenç
9 Haziran 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder