15 Ocak 2024 Pazartesi

DÖRTLÜKLER / SESLENİŞ !



Verdik ve gösterdik hak olanları
Sevgi ile yoğrulan yürek lâvları
Sevginin doruğunda yücelin artık
Vicdanın dergâhında birleşin artık.

Şuur sathının bilinç taşları
Nefis hazzının dimdik başları
Mana ve maddenin sadık erleri
Durmayın o yolu yürüyün artık.

Verilen öğütler Hıra’dan geldi
Söylenen kelâmlar Tûr’dan da geçti
O aşk ateşinde eriyenlerin örneği
Çivi ile çakılıp çarmıhtan geçti.

Söndü ışıklar karardı her yan
Gündüzü koştuk gece ardından
Haykırdı bilinçler doğrudan yana
Putlar yıkılacak o andan sonra.

O andaki çığlık görmeye dur onu
O andaki titreyiş ürpertir seni
O andaki hazlar bilenler için
O anın demini bekleyenler için.

Kelâmlar perde perde iner sizlere
Selâmlar birer birer gelir erlere
Hak yolcuları neferdir o yolda
Istırap yokuşunda ümit kurtuluşa.

Daim esenlik indirilir size
Daim hak ile selâmlar size
Kelâmların özündeki cevheri bulun
Bulun da onu o yolda olun.

Berrak akan su sizlere örnek
Dibindeki tortuyu da süzmek gerek
Daim hak olanı ayırmak gerek
Er kişinin hürriyeti bundadır elbet.

Mizanın ahengi sarar sizleri
Gecenin matemi boğar sizleri
Gündüzü ekleyip geceyi silen
Yaradana özlemler yakar sizleri.

Haykırıp sürükleyenlere andolsun dendi
Bakın güneş ve ay boyun da eğdi
Çığlık çığlığa koşuşanlara dedik
Andolsun diye örnekleri serdik.

Ta içinden söküp koparanlara
Ardından durmaksızın yarışanlara
Hak ile önde gidip haykıranlara
Andolsun dendi sizlere geldi.

Verildi çarmıhın sırrı sizlere
Hıra’daki o güzel kelâmlar size
Sunuldu Musa’nın asasından sır
Verildi öğütler perdeler arasından.

Perde perde inen kelâmlara bak
Onların hoşnutluğunda eriyene bak
Eriyen gönüllerin gözyaşındaki nûr
Sizlere hak oldu o andaki sûr.

Ezanlar okunup ürperenlere
Kelâmlar verilip silkinenlere
Çığlıklar içinde depreşenlere
O ateşin korunda serpilenlere.

Istırap ateşinin koru artarsa
Vicdanın sesi çağlar coşarsa
Nefsin haykırışı da vicdandan yana
Vicdan nefsin dostudur sana.

O iki yoldan söküp alana
Doğruya meyilde cihat edene
Şuur aydınlığında namaz kılana
Hoşgörü haznesinden zekât verene.

Elif, Lâm, Mîm’i söyledik size
Yetmiş bin perde ekledik size
Onlar kol koladır orda diz dize
Musa, İsa, Muhammed örnektir size.

Sevr’in ağları örüldü birden
Tûr dağından esen seher yelinden
Çarmıhtan boşalan o kan selinden
Hakk'ın o yolu göründü birden.

Sizlere selâmımız daimdir bizim
Kelâmların hayrı da sizler için
Şuur aydınlığının nurlu gülleri
Geceden sıyrılın gündüze doğru.

Mizanda eksik tartmayın artık
O mutlak ahengi tutturun artık
Musa, İsa, Muhammed yolunu artık
Durmayın koşun haykırın artık.

Kelâmların özünden seslendik size
Seherlerin selâmından indirdik size
Gece ardından gündüzü sunduk
Istıraptan mutluluğa gideni sunduk.

(02.08.1991, Fındıkzade)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder