RÜYA
05/06/2012, Sabah
Çim ve
yeşillikler ile kaplı.. Bu alanda çimler üzerinde sulama ve temizlik yapmakta
olan genç görevliler görüyorum. Bu genç insanlar ellerinde gayet büyük çek-pas vb. gibi araçlar kullanıyorlar. Bu geniş yeşil alanı temizlemek için çek-pas türü aletleri ittirirken, bir yandan da bu çek-pasların ucundan yoğun olarak su
püskürtüldüğünü ve alanın yıkandığını görüyorum..
Fakat beni fazlasıyla ürperten enteresan bir durum algılıyorum. Gerçekten insanı çok ürperten ve şaşırtıcı bir hal…Alan, yeşillikler ve çimler yıkanıyor zannediyorum ama genç görevlilerin temizlemeye, sulamaya çalıştıkları bu yeşil alanlar birden alevler içerisinde kalıyor. Temizlenip sulanıyor zannettiğim bu yeşil ve çim alanlar gençlerin çalışmaları sırasında alevler ile sarılıyor, yanıyor ve kararıyor.
Bu esnada bu genç erkek şahıslardan bazıları alevler içerisinde kalıyorlar ve çığlıklar atarak yanıyorlar. Bu kişilerin tüm bedenleri alev topları içerisinde kalıyor, feci şekilde büyük ıstıraplar çekerek ve acılar içerisinde inleyerek yanıyorlar. Sıkıntılı bir ruh hali ile uyanıyorum…
NOT : 2012 yılı Haziran
ayında gördüğüm bu rüyada, gençlerin çığlık çığlığa alevler içinde kalış
sahneleri beni çok etkilemiş, rüyanın hemen sonrası aşırı içsel bir dürtüyle sabah
06:00 civarında bu sahneleri yazıya dökme ihtiyacı duymuştum.
🔸️ Ayrıca rüyanın 16 saat öncesinde 4 Haziran 2012’de ay % 100 DOLUNAY safhasındaydı ve saat 14:13 te yay burcunda parçalı ay tutulması gerçekleşmişti.
Takip eden aylar içerisinde bazı rüyalarımda olduğu gibi bu rüya
da içsel olarak hep zihnimde etkisini sürdürmüştü. Çok geniş olan bu park ve
yeşil alanlar, gençler, temizlik faaliyetleri, su püskürtülme ve alevlerin
yayılma sahneleri hep zihnimi meşgul ediyordu. Geniş yeşil alanlar, alev topuna dönen gençler, diğer sahneler
ve semboller ile ilişkili bazı hareket ve olayları yüksek bir sezginin
tetiklemesi ile eli kulağında beklemiyor da değildim.
Taksim civarında protesto ve
oturma eylemi ile başlayan olaylar zamanla hükümet karşıtı gösterilere dönüşmüş
ve başta Ankara, İzmir gibi büyük şehirler olmak üzere Türkiye'nin diğer
illerine de yayılmıştır.
Herkesin de bildiği üzere 31
Mayıs-4 Haziran 2013 tarihleri arasında yurt içinde ve özellikle İstanbul’da olmak üzere sabaha kadar süren
çatışmalar yaşandı. İstanbul’da Taksim meydanı, Tarlabaşı, Cihangir, Dolmabahçe,
Harbiye, Beşiktaş gibi bölgeler çatışmaların merkeziydi. Basınçlı su, biber
gazı ve göstericiler tarafından yakılan ve ters çevrilen kamu ve sivil araçları,
medya canlı yayın araçları vs, yollarda oluşturulan barikatlar, alevler,
yollara ve bina duvarlarına yazılan sloganlar hareketli günler geçirmemize
sebep oldu. Dünya medyası ve kamuoyunun dikkatleri bu günlerde Türkiye üzerine
çevrildi.
Gerginlik halen devam etmekte olup, yöneticilerin ve halkımızın
birbirini anlamaya çalışması, hadiselere sağduyulu ve barışçıl bir yaklaşım
göstermesini dilerim.
Tayfun Özenç
23.06.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder