21 Mayıs 2024 Salı

AYASOFYA'DA METAFİZİK BİR DENEYİM

13.08.2011  Cumartesi, İstanbul.
Bugün saat 16:45-17:30 arası bir kez daha Ayasofya‘ yı ziyaret ettim. Sık olarak ziyaret ettiğim, kozmik-evrensel enerjilerin merkezlendiği yer olarak bilinen özel bir yapı. Tarihsel, kültürel, sanatsal, dini ve ruhani perspektiflerden bakıldığında 1500 yıllık dünyaca tanınmış bir şahaser..
Bu yapının-daha doğrusu bu varlığın-astral enerji alanında kümelenmiş, yığılmış, kayıtlanmış bilgileri, olayları ve yaşam kesitlerini düşünerek dolaşıyorum..
 Yapı varlığının astral kütlesinde asırların bilgisi ve yaşanmışlıkları kayıtlı.
Bizans dönemi olayları, savaşlar, törenler, yangınlar, büyük depremler ve nice bilgi yüklü eprövler geçirdi bu görkemli Ayasofya..
Osmanlı dönemi, 29 Mayıs 1453. O görkemli haşmetiyle Fatih’in ordularını karşılıyor. Ve böylelikle karma kültürlere bir mabet vazifesi başlıyor Ayasofya’nın.
Bu yapının varlığı belki de zaman zaman yanıbaşında dertleşecek, kendisi gibi maddesel boyutun bağrından çıkacak bir dosta ihtiyaç duyuyordu kimbilir. Ve 1616 yılında Sultanahmet Cami bütün heybetiyle beliriyor Ayasofya’nın yanı başında. Artık dertleşecek bir dosta kavuşmuştur Ayasofya..

Ayasofya'nın astral kütlesiyle senkronize oluyorum.!
Saat 16:45 civarında ana kapıdan içeri giriyorum. İlk olarak ana kubbeye denk gelen büyük avizenin altında Sonsuz Yaratıcı’ya şükredip, Evren'in bağrında faaliyet gösteren ruhsal varlıklara  teşekkürlerimi iletiyorum.
Mihrap önünde durup, Meryem ananın kucağındaki çocuk İsa ve Başmelek Cebrail figürlerine uzun uzun bakıyorum. Sonra kafamı yukarı kaldırıp ana kubbenin dört köşesindeki melek figürlerini uzun uzun inceliyorum. Devamında ana holün sol tarafındaki dört ana sütundan, ana kapıya en yakın 1.sütunun dibinde oturuyorum. Oturduğum yerden Hz. Meryem ve çocuk İsa ile Başmelek Cebrail figürlerine tekrar uzun uzun baktım. Bu arada her zaman ellerimde hissettiğim enerjinin çok yoğun halini duyumsamaya başladım. Enerji çok yoğundu ve ellerimin arasında gidip geliyordu ve ben de bir çocuk gibi enerjiler ile oynamaya devam ettim. 

Enerji, adeta kollarımı yerinden sökecek yoğunluğa ulaşmıştı..!!

( Hz.Meryem ve çocuk İsa,  Başmelek Cebrail
             figürleri )

Hafta sonu olması nedeniyle yerli ve yabancı ziyaretçi sayısı çok fazlaydı ve ben onların bu durumun farkına varmamalarını istediğimden bu işi dikkatlice ve çok ağır yapmak durumundaydım. 
Bir müddet sonra Ayasofya’nın  bütün kütlesi ile beraber saat yönünde 180 derece dönme hareketini yaşamaya başladım. Bu fiziksel bir hareket değildi. Psişik, astral, ruhsal bir aksiyon meydana gelmişti. Devasa yapının astral kütlesi ile birlikte astral bedenimin de bir ahenk içinde döndüğünü, dairesel bir dönüşe geçtiğimi ürpererek algıladım.

Yapı ile birlikte saat yönünde 180 derece dairesel bir dönüşten sonra, tekrar aksi istikamette saatin ters yönünde 180 derece bir dönüşle ilk orijinal konumumuza döndük..

Tüm dönüş hareketini yaklaşık  45 sn gibi bir süre olarak algılamıştım. !

Bu metafizik fenomeni ziyaretçiler algılayamadı. Çünkü;
 "Yapının astral titreşim frekansıyla senkronize olan, o anda sadece bendim"
 diye düşünüyorum..

Tayfun Özenç
13.08.2011 , İstanbul.



2 yorum:

  1. Şu an ayasofyadayım ve sizin rotanızla aynı şeyleri deneyimlemek istiyorum. Bakalım neler olacak...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginize teşekkürler.Yorumunuzu yeni fark ettim, gecikmeli yanıt için özür dilerim.2 Temmuz 2017,Bilyay Vakfı Ayasofya Gezisi olduğunu düşünüyorum.Ne güzel... Deneyimlerinizde yolunuz aydınlık, gönlünüz ferah olsun...

      Sil