9 Mayıs 2013 Perşembe

YARATILIŞ_RA BİLGİLERİ

SORU: Bize yaratılışta ilk bilinen şey ne idi, söyleyebilir misiniz? (İlk başta ne vardı?)
RA: Yaratılışta ilk bilinen şey sonsuzluktu. Sonsuzluk yaratılıştır.
SORU: Şu halde bu sonsuzluktan bizim yaratılmış olarak deneyimlediklerimiz doğdu. Tekâmülün bundan sonraki adımı neydi?
RA: Sonsuzluk bilinçlendi, farkındalık başladı. İkinci adım bu idi.
SORU: Peki bundan sonra ne oldu?
RA: Bu farkındalık, sonsuzluğun, sonsuz enerji üzerine odaklanmasını doğurdu. Siz bunu çeşitli isimlerle nitelendirdiniz; en çok rastlananı, “Logos” (Kelâm; evrenin düzeni) ya da “Sevgi”dir. Yaratan, sonsuzluğun, farkındalık içinde ya da bilinçli bir prensip olarak odaklanmasıdır ki biz buna, sizin dilinizde kullanabileceğimiz en uygun sözcüklerle, sonsuz zekâ ya da zeki sonsuzluk diyoruz.
SORU: Bir sonraki adımı söyleyebilir misiniz?
RA: Bir sonraki adım, sizin illüzyonunuzdaki bu uzay/zaman aşamasında hâlâ tekâmülünü sürdürmektedir. Bir sonraki adım, Bir’in Yasası’nın temel sapmalarından birini, yani özgür iradeyi izleyerek yaratıcı prensibe karşı verilen sonsuz bir tepkidir. Böylece, sonsuz sayıda boyut olasılık kazanır. Enerji sonsuz zekâdan, önce yaratıcı gücün rasgele fışkırışı şeklinde akar, sonra bu enerji, hangi yönden incelenirse incelensin, holografik tarzda tezahürler (yani tüm yaratılış) şeklinde ortaya çıkan düzenler meydana getirir. Bu enerji kümeleri, bundan sonra kendi yerel ritimlerini ve enerji alanlarını düzenlemeye başlarlar. Böylece boyutlar ve evrenler yaratılır.
SORU: O halde bana galaksilerin ve gezegensel sistemlerin nasıl şekillendiklerini söyleyebilir misiniz?
RA: Bu sorunuza geçmek için düşüncelerinizde muazzam bir atlama yapmanız gerekiyor. Çünkü son sorunuzun yanıtında, sizin deyiminizle, fiziksel evrenler henüz doğmamışlardı.
Sonsuz zekânın yaratıcı prensibinden fışkıran çeşitli enerjiler, bireyselleşerek, birlikte-Yaratan haline gelene dek, giderek daha zekileşen düzenler halinde dolaşıp durdular. İşte fiziksel madde böyle başladı. Bu büyük düşünce atlamasını kavrayabilmek için ışık kavramını anlamak gerekir. Çünkü, sonsuzluğun bu titreşimsel sapması, madde olarak bilinen şeyin yapı taşıdır. Yaratıcı prensibin çağrısına uyan sonsuz zekânın ilk ve temel sapması olan ışığın kendisi de zeki ve enerji doludur.
RA BİLGİLERİ 1
Celse 13,  29 Ocak 1981                                                                                                                           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder