MÜSPET VE MENFİ tesirler birbirleriyle sizin tabirinizle cidal halinde değildir.
Bunların mücadelesi, kainat vasatları içerisinde bulunan varlıklar manzumesini değişik ihtiyaçlar altında, değişik hallerden geçirterek, çeşitli istikametlerde tekamül ettirmektir.
Varlığın müspet olduğu kadar menfi tesire de ihtiyacı vardır.
Çünkü menfi tesir dendiği zaman siz onu, kötü, geri, basit ve kaba zannetmeyiniz. Menfi tesir, yukarıdaki sıfatlarını ancak sizin realitenizde gösterir. O menfi tesir, bulunduğunuz realitenin üstündeki bir realitede başka türlü bir sıfat içerisinde kalır ve şüphe yok ki, o, müspet tesirin bir tamamlayıcısıdır.
Çünkü, bu isim ve sıfatlarını birbirlerine göre alırlar. Kainat içerisinde bu düalitenin mevcudiyeti, henüz sizlerin kapasiteniz dahilinde olan bir bilgi ile izah edilemez ve anlaşılamaz.
Bileceğiniz, şu nokta olabilir:
Bütün varlıklar ve bütün sistemler, bir ikili muvazene içerisindedirler. Birinin ittiğini diğeri karşılar, birinin çektiğini diğeri de çeker.
Bir de kendi realitenizin içerisinde gördüğünüz kabalık, gerilik sıfatları ile kendisini belli eden bir tesiri vardır. Bu, işte sizin bahsetmek istediğiniz tesirdir ki, bunun hakiki manasıyla menfi tesirle alakası doğrudan doğruya değildir.
Bu tesiri, bir bakıma, varlıklar, kendileri, kendi kendilerine tanzim ederler.
Sadıklar Planı-RuhsalTebliğler
Celse 103, 21.04.1967
SÖZLÜK :
cidal: cenk, savaşma
vasat: ortam
muvazene: denge
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder